Zai Cafe Ek Bina

Bodrum da değişen yaşam kültürü ile beraber mimaride değişim geçirmektedir. Bu süreç, alıştığımız geleneksel Bodrum mimarisinin, modern ve endüstriyel malzeme ile yorumunu kaçınılmaz kılmaktadır. Geleneksel ustaların malzemelerini bulundukları çevreden edinimleri sonucu oluşan mimarinin formu başkalaşım geçirmektedir. Günümüz mimarı endüstriyel malzemeler ile çalışmakta ve mimari formunu oluşturmaktadır. Çelik, cam, betonarme çağdaş yapının ana malzemelerini oluşturmaktadır. Malzemenin sunduğu imkanlar modern yaşamın ihtiyaçlarını geleneksel malzemelere oranla daha yüksek bir seviyede karşılamaktadır. Yapı bu düşünceler ışığında oluşturulmuştur.
Yapı, Konacık mahallesinde, ana yola yakın, içinde asırlık zeytin ağaçları ile dolu olan arsa içinde konumlanmıştır. Arsada bulunan komşu bina kitap evi ve kafe olarak kullanılmakta olup, aynı düşüncenin devamı olarak tasarlanmıştır. Zeytin ağaçlarının yaratmış olduğu atmosfer tasarıma yansıtılmak istenmiştir.
Yapı mevcut binanın eklentisi olarak tasarlanmıştır. Mevcut betonarme yapı her iki yanından çelik ve camdan oluşan mekanlar ile sarılarak, şeffaf geçişler sağlanmıştır. Asırlık zeytin ağaçları iç kısmın her noktasından algılanmakta ve içi dışı tek mimari alan olarak sunulmaktadır.


Zai Cafe

Changes in cultural life of Bodrum initiate changes in its architecture as well. This brings along an inevitable reinterpretation of the familiar traditional Bodrum architecture with the use of modern and industrial materials. The architectural form that was born out of the use of materials obtained locally by the traditional craftsman is going through a transformation. Today's Architects are working with industrial materials and forming their own architectural styles. Steel, glass and reinforced concrete are constituting the principal materials of modern projects. Such materials meet the needs and demands of modern life in an ever increasing proportion as compared to the traditional materials. This project is a product of such considerations.

The building is located in a plot which is close to a main road in Konacık Region and is full of really old olive trees. The neighbouring building in the plot is used as a book-store and cafe and was designed with same considerations in mind. It was intended that the ambiance created by the olive trees should have reflections in the project.

The construction is designed as an additional facility to the present building. Transparent continuity to the present reinforced concrete building has been achieved via steel and glass additions that surround the building on both sides.The century-old olive trees stay within sight from all internal locations so that the whole site is able to present itself as a single architectural entity.